2024 yılı, vergi mükellefleri için oldukça hareketli geçti. Birçok vergi istisnası kaldırıldı veya daraltıldı. Ancak, bu düzenlemelerin etkisi 2025 yılından itibaren hissedilmeye başlanacak. 2025 yılı bütçe kanununa göre, Maliye’nin kurumlar vergisi ile ilgili beklentileri oldukça düşük. 2024 yılı Kasım ayı bütçe gelir gerçekleşmelerine göre, kurumlar vergisinde 11 aylık gerçekleşme oranı yüzde 34 seviyesinde kalmış, 2023’ün aynı dönemine göre ise yüzde 30,5 azalmış. 2025 bütçesinde kurumlar vergisi artış hedefi yüzde 30 olarak belirlenmiş.
Yapılan değişikliklere rağmen, kurumlar vergisinde önemli bir artış beklenmiyor. Orta Vadeli Programa (2025-2027) baktığımızda, vergi yükü oranının 2023 yılında yüzde 16,8 iken, Program döneminde yüzde 18 olması hedefleniyor. Vergi tabanının genişletilmesi ve vergilemede gönüllü uyumun artırılması için çalışmalar sürdürülecek. Ayrıca, etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimlerin kaldırılmasına devam edileceği belirtiliyor.
Maliye Bakanı, kayıt dışılıkla mücadele konusunu sürekli gündemde tutuyor. Orta vadede doğrudan vergilerin payının artırılması hedefleniyor. Gelir, kurumlar, katma değer vergileri kanunları ile vergi usul kanununun güncellenmesi yönünde düzenlemeler hayata geçirilecek. Bu çerçevede “vergide sadeleşme” çalışmaları başlatılmıştır.
2025 yılı için dolaysız vergilerin payını artırma hedefi, eğer sürpriz düzenlemeler yapılmazsa, gerçekleşmeyecek gibi gözüküyor. Vergi denetimi ile vergi tahsilatının artırılması mümkün değil. Vergi denetiminin ana amacı tahsilatı artırmak değildir. Bu nedenle, 2025 yılında radikal kararlar alınması ihtimali bulunmaktadır.
Enflasyon düzeltmesi, gelir ve kurumlar vergisinde beklenen artışı sağlamadı. Resmi enflasyon oranlarının düşmesi nedeniyle taşıma katsayıları düşük kalacak. Bu durum, vergisel etkilerin sınırlı kalmasına neden olacak. Mükellefleri enflasyon düzeltmesinden kurtarmanın zamanı gelmiştir.
2025 yılının ilk yarısında yeni bir torba yasa bekleniyor. Bu yasa, bazı istisna ve indirimleri kaldıracak veya daraltacak düzenlemeleri içerebilir. Özellikle KDV ile ilgili düzenlemelerin yapılması bekleniyor. Ayrıca, borç yapılanması şeklinde bir düzenleme yapılması yüksek bir olasılık olarak değerlendiriliyor.
Kredi faizlerinin yüksek olduğu bu dönemde, vergi ve sigorta borcu olan mükelleflerin rahatlatılması şart. Maliye ile mükellefler arasında yaşanan ihtilaflar, son dönemlerde artan dava sayılarıyla kendini gösteriyor. Uzlaşmada yapılan son değişiklikler, dava sayılarının daha da artmasına yol açabilir.
Maliye, sadeleşme bekleyen birçok sorunla karşı karşıya. Uyuşmazlık sayısını azaltacak düzenlemelere acilen ihtiyaç var. Maliye, hangi konularda sadeleşme gerektiğini, uyuşmazlık konularına bakarak kolayca tespit edebilir. Enflasyon düzeltmesi ve finansman gider kısıtlaması gibi konular öncelikli olarak ele alınmalıdır.
2025 yılında uygulanacak yurt içi asgari kurumlar vergisi, geçmiş yıl zararlarının mahsubu gibi önemli sorunlar içermektedir. Vergi istisna, muafiyet ve indirimler üzerinden vergi almayı öngören düzenlemeler, kamuoyu desteğinden mahrum kalma riski taşımaktadır. Maliye, bu konuda ısrarından vazgeçmelidir.
2024 yılı, vergi mükellefleri ve mali müşavirler için zorlu bir yıl oldu. 2025 yılının tüm vergi mükellefleri için daha sakin ve huzurlu geçmesini umuyoruz. Vergi sisteminin ihtilafları kaldıramayacak durumda olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle, gerekli düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi önemlidir.
Erdoğan Sağlam, vergi konularında deneyimli bir isim olarak, maliye politikaları ve düzenlemeleri üzerine önemli değerlendirmelerde bulunmaktadır. Gelecek yıllarda yapılacak düzenlemelerin, vergi mükellefleri üzerindeki etkileri dikkatle izlenmelidir.